Hijyen eğitiminin zorunlu olup olmadığı konusu sürekli merak edilen konulardan biridir. Zorunlu olma durumundan daha çok hangi sektörler veya personeller için zorunlu olduğu konusudur. Temizlik ile ilgili hassasiyetin olması gereken tüm sektörlerde hijyen eğitimi zorunludur. Temizliğin gerekli olmadığı sektör elbette yoktur. Ancak özellikle insanların temas ettiği yerlerin hijyeni konusunda dikkat etmek gerekmektedir. Gıda sektörü çok daha önemli yer kaplamakla birlikte hizmet sektörünün tamamı hijyenin önemli olduğu ve çalışanların hijyen eğitimi almasının zorunlu olduğu çalışma alanlarıdır.
Normal şartlarda hangi meslek gruplarında hijyen eğitiminin zorunlu olduğu “Hijyen Eğitimi Yönetmeliği”nde yer almaktadır. 8 ile 40 saat arasında verilen bu eğitimler sonucunda sertifika hazırlanmaktadır. Hijyen eğitiminin bir kez alındıktan sonra yeniden alınması konusunda işletmelerin özel taahhütnameleri olmadığı sürece, gerek duyulmamaktadır. Gıda üretimi yapan tüm sektörlerde eğitimin alınması zorunlu tutulmaktadır. Mineralli su ile doğal kaynak suyu ile ilgili üretim, paketleme ve satış yapan tüm sektörler de aynı şekilde hijyen eğitimli personel çalıştırmak durumundadır.
Günümüzde iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının işverenleri bu konuda uyarması ve gerekli eğitimleri aldırmasının sağlanması önemlidir. İşveren personelinin bu eğitimlere katılması konusunda gerekli şartları sağlamalıdır. OSGB firmaları hijyen eğitimi konusunda Çalışma Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kurumlardan birisidir. Kuruluşa başvurup hijyen eğitimi sertifika programına katılmak istediğinizi söyleyebilirsiniz. İlgili ayrıntıları sizlere aktaracaklardır.
Hijyen eğitimi sadece günlük temizlik davranışlarını ve işlerini değil çok daha detaylı anlatımları içermektedir. Normal temizlik ve hijyen kurallarını neredeyse herkes bilir ancak işyerlerindeki birimlerin, mutfakların ve lavaboların temizliği konusunda gerekli teknik detayları bilmek hem daha temiz olunmasını hem de çalışanın kendisine zarar vermemesini sağlar. Kullanılan kimyasalların derecesini, miktarını ve bu kimyasallardan korunma yöntemlerini hijyen eğitimi sayesinde tüm çalışanlar öğrenmektedir.
İş içeriği insanla direkt olarak ilgili olan, deriye temas içeren, dokunma ile bulaşabilen hastalıkların yayılma ihtimalinin olduğu sektörlerde hijyen eğitiminin zorunlu olması kadar doğal bir şey yoktur. Hamam, kaplıca, kuaför, masör, sauna ve dövme işlerinde çalışanların insanlarla direkt temas halinde olduğu düşünülürse, hijyenin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Hijyen eğitiminin yanı sıra tam teşekküllü bir sağlık raporu da bu tür işlerde çalışanların sunması gereken belgeler arasındadır. Sağlık raporuna göre bu tür işlerde çalışması uygun olmayan kişilerin işe alınmaları söz konusu olmadığı için hijyen eğitimine katılmaları da mümkün değildir.
Sinema salonlarında, misafirhanelerde, otellerde, pansiyonlarda, motellerde veya apart dairelerde çalışan tüm personelin yine hijyen eğitimi alması zorunlu tutulmaktadır. Çünkü kalabalık olan bu işletmelerde insanlar her yere dokunmakta, bir insanın dokunduğu yere çocuklar ve diğer müşteriler temas etmekte, bir hastalığın yayılma ihtimali had safhada artmaktadır.
Hijyen eğitimi ilgili yönetmelikte anılan yerler dışındaki sektörlerde zorunlu değildir. Bunun en önemli sebebi üretilen malzemeye direkt temasın olmaması veya temas olması halinde bile üretilen malzemenin daha sonraki süreçte hijyenik olarak dezenfekte ediliyor olmasıdır. İnsanların direkt olarak temas etmediği sektörler hijyen eğitimi alınmasının zorunlu olmadığı sektörlerdir.
Ancak yeni düzenlemeler ile bazı sektörler dönemsel olarak hijyen eğitimi zorunluluğu kapsamına alınabilmektedir. Salgın hastalıklar bu tip durumlarda örnektir. Ülkemizin ve tüm dünyanın birlikte aşmaya çalıştığı Korona Virüs salgınında sektör ayırt etmeksizin her işletmenin dezenfektasyon çalışması yapması zorunlu tutulmuştur. Böyle durumlarda hijyen eğitimi almış personeli olan iş kolları daha avantajlı olmuştur.
