I. GENEL PROFİL
Yol, ulaşımda kullanılan, uzun bir şerit şeklindeki sert yüzeydir. Doğal nedenlerle oluşmuş veya insan eliyle hazırlanmış olabilir. İnsan, hayvan ve taşıt trafiğinin hızla, kolayca ve emniyetle ilerlemesine yardımcı olur. Yollar, engebeli arazilerde ayak izleri nedeniyle oluşmuş patikalardan çok şeritli otobanlara kadar, büyük çeşitlilik gösterir.
Tarihteki ilk yollar, hayvanlar tarafından kullanılan güzergâhlarda kendiliğinden oluşan patikalardı. Zamanla bu yollar insanlar tarafından kullanılmaya başlandı. Bu şekilde oluşmuş ve MÖ 6000 yıllarından kalma yollara, Jericho yakınlarındaki su kaynakları civarında rastlanır. Günümüz Irak’ında bulunan Ur şehrindeki taş döşeli sokaklar ve günümüz İngiltere’sinin Glastonbury kasabasındaki kalas döşeli yollar ise yaklaşık MÖ 4000 yıllarına aittir ve yol yapımının en eski örneklerindendir.
Yol yapımının aşamaları aşağıdaki gibi sıralanabilir.
- İnşaat öncesi hazırlık çalışmaları
- Şev kazıklarının çakılması
- Alt yapı (Toprak İşleri) ve Sanat yapılarının yapılması. (Menfez ,Köprü , Viyadük, Akadük gibi yapılar.)
- Üst yapının yapılması (Alt temel, Plentmiks, Bitümlü temel, Binder, Aşınma)
- Yol aksesuarların yapılması.(Şerit çizgileri , Korkuluk vb.)
II. YOL YAPIMINDA TEHLİKELER, HASTALIKLAR VE KAZALAR
II.1. Hastalıklar
II.1.1. Kimyasal Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Yol yapımı sırasında ortaya çıkan toz çalışanların solunum sistemi hastalıklarına yakalanmalarına neden olabilir. Yüksek miktarda toza uzun süreler sunuk (maruz) kalan çalışanların gözlerinde ve solunum yollarında tahriş olabilir.
Asfaltın zemine uygulanmadan önce hazırlanması ve uygulanması sırasında çalışanlar asfalt dumanı içindeki polinükleer aromatik hidrokarbonları solurlar. Asfalt dumanı; gözleri, burnu, soluk borusunu ve ciğerleri tahriş eder. Asfaltın kansere* neden olup olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da bazı çeşit asfaltın hayvanlarda kansere neden olduğu kanıtlanmıştır. Dolayısıyla, asfalt dumanını soluyan çalışanların kansere yakalanma riskleri vardır. (NJDHSS, 2001)
Sıcak asfaltın uygulanması işleminde çalışanlarda yanıklar* görülmesi riski vardır. Isınmış ve erimiş asfalt yapışkan olacağından deriye temas ettiğinde uzaklaştırılması zordur. Deriye temas eden asfalt deriyi tahriş edebilir. Asfalt dumanı uzun süreli ve tekrarlanan sunuk kalma durumlarında dermatit* ve akne benzeri lezyonların yanı sıra hafif keratoza* neden olabilir. Kaynayan asfalt tarafından verilen yeşilimsi-sarı dumanlar da fotosensitizasyona* ve melanoza* neden olabilir. (Finklea, 2011)
II.1.2. Fiziksel Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Yol yapımında kullanılan iş makinelerinin, hilti gibi yüksek gürültülü çalışan makinelerin ve çalışma yapılan bölgede, varsa, akan trafiğin gürültüsü çalışanlarda gürültüye bağlı işitme kaybına neden olabilecek seviyelerdedir. Yol yapımında çalışanların bu yüksek gürültüye uzun süreler sunuk kalmadan dolayı işitme duyuları zarar görebilir
Yol yapım çalışmalarında uygun olmayan vücut duruşlarında çalışma gerektiren işler yapılabilir. Eğilerek zeminde çalışmalar yapmak, ağır yükleri kaldırmak ve taşımak, ağır malzemeleri itmek, uzun süre ayakta durmak bunlara örnek verilebilir. Uygun olmayan vücut duruşlarından dolayı çalışanlarda kas ve iskelet sistemi hastalıkları görülebilir.
Yol yapım çalışmalarının doğası gereği açık havada gerçekleşmesi çalışanları bir diğer önemli risk faktörü olan termal konfor şartlarının uygun olmadığı durumlarla karşılaştırabilir. Kışın yapılan çalışmalarda soğuk ve yazın yapılan çalışmalarda sıcak ve güneş çalışanların sağlıklarını etkileyebilir. Soğukta yapılan çalışmalarda çalışanlar nezle gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Yaz mevsiminde yol yapımı, sıcakta ve uzun saatler boyunca yapılan bir iş olduğundan termal konfor koşulları uygun olmadığı için çalışanlarda güneş çarpması gibi rahatsızlıklar görülebilir. Yeterli miktarda su içilmemesi ve aşırı terleme durumları dehidrasyona* neden olabilir.
Yol yapımında kullanılan kaya delme makinesi gibi büyük iş makineleri ve hilti gibi el makinelerinin kullanımında çalışanlar bütün vücut titreşimi ve el-kol titreşimine sunuk kalırlar. Bu durum çalışanlarda çeşitli hastalıklar görülmesini sağlayabilir. El-kol titreşimine sunuk kalan çalışanda dolaşım rahatsızlıkları, kemik ve eklem rahatsızlıkları, kas rahatsızlıkları gibi sorunlar oluşabilir. Uzun süreler el-kol titreşimine sunuk kalan çalışanlarda Reynaud Sendromu (beyaz parmak hastalığı)* ve Karpal Tünel Sendromu* görülebilir. İş makinelerini kullanan çalışanlar, uzun süre tüm vücut titreşimine sunuk kalıyorlarsa, bunlarda sindirim sistemi rahatsızlıkları görülebilir. (İşsever, 1999)
II.1.3. Biyolojik Tehlikelerden Kaynaklanan Hastalıklar
Yol yapım çalışmalarında çalışanların yeme, içme, dinletme ve barınma ihtiyaçlarının ortak alanlarda sağlandığı durumlarda çalışanlar bakteri, virüs, parazit ve mantarlarla temas haline geçebilir. Özellikle, kanalizasyon ve su kanallarında veya bunlara yakın yerlerde çalışanlara lestospirozun* bir türü olan Weil hastalığı* bulaşabilir.
II.2. Kazalar
Yol yapımı sırasında kullanılan iş makinelerinin kullanımından kaynaklanacak kazalar, yol yapım çalışmalarında yaşanacak olası kazaların başında gelir. İş makinelerinin çarpışması, makinenin çalışanlara çarpması veya iş makinesinin çalışma alanında olmayan kişi ve araçlara çarpması tehlikeleri vardır. Özellikle, yol yapım çalışmasının akan trafikle olan bağlantısının tamamen kesilemediği durumlarda iş makinelerinin yayalara ve trafikte olan araçlara çarpma ihtimali artar. Yine aynı durumda, trafikteki aracın yol yapımında çalışanlara çarpma tehlikesi vardır.
Genellikle engebeli arazilerde yapılan yol yapım çalışmalarında, kullanılan iş makinelerinin devrilmesi sonucu yakında çalışanların ve şoförün etkilenebileceği kazalar yaşanabilir.
Kullanılan iş makinelerinin yol yapım çalışmalasının olduğu alana giriş çıkışları için trafiğe çıkmalarını gerektiren durumlarda (malzeme tedariği gibi nedenlerle) akan trafikteki araçlarla çarpışmaları gibi kazalar yaşanabilir.
Gece yapılan yol yapım çalışmalarında ortam aydınlatmasının yeterli olmadığı durumlarda yukarıdaki kazaların tümünün yaşanma riski artar. Yetersiz aydınlatma ile çalışılırken, iş makinelerinin çalışanları görmesi daha da zorlaşacağından araçların kişilere çarpma riski artacaktır.
İnşaat alanında çalışanların yükleme, boşaltma gibi işleri yaptıkları durumlarda üzerlerine ağır malzemelerin düşebilir. Yine vinç ve benzeri iş makineleriyle kaldırılan yükün çalışanların üzerine düşme tehlikesi vardır.
Asfalt ısıtıcı makinenin asfaltı gereğinden fazla ısıtması durumunda asfalt yanmaya başlayabilir. Asfaltın yanması çevrede bulunan diğer yanıcı-patlayıcı malzemelerin yanması riskini de ortaya çıkarır.
III. YOL YAPIMINDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Yol yapımı sırasında ortaya çıkan tozun ortadan kaldırılabilmesi için çalışma alanı ve çevresi düzenli olarak temizlenmelidir. Ortamın tozlanmaması için su serpilmesi gibi yöntemlere başvurulabilir. Bunların yeterli olmadığı ve oluşan toz miktarının çalışanlara zarar verebileceği durumlarda, çalışan toz maskesi kullanmalıdır.
Asfaltın uygulanmasından önce eritilmesi aşamasında ortaya çıkan ve asfaltı eriten ve uygulayacak olan çalışanların sunuk kalacağı asfalt dumanının çalışanlara zarar vermemesi için solunum yolları, gözler ve deri bundan korunmalıdır. Asfalt dumanına sunuk kalan çalışanlar iş tulumu, koruyucu eldiven ve sıçramalara karşı gözlük kullanmalıdır.
Sıcak asfalta temas etme riski taşıyan işler yapılırken asfaltın deriye teması engellenmelidir. Sıcak asfaltla çalışan işçilerin sıcağa karşı dayanıklı kıyafet ve eldiven kullanmaları gerekir.
Yol yapımı sırasında çalışılan alandan veya kullanılan makinelerden kaynaklanan gürültü ortaya çıkabilir. Çalışanların gürültüye sunuk kalmaları ve işitme kaybına uğramaları engellenmelidir. Gürültülü aletleri kullanan çalışanlar kulak koruyucu kullanmalıdır. Eğer işin yapıldığı yer dolayısıyla sürekli gürültü varsa tüm çalışanlar koruyucu kulaklık kullanmalıdır.
Yol yapım çalışmasının yapıldığı mevsimin ve çalışılan ortamın özelliklerine göre çalışanlara işe uygun iş kıyafetleri verilmelidir. Hava sıcaklığının gündüz ve gece arasında fark ettiği durumlarda sıcak ve soğukta çalışmaya uygun olacak şekilde iki farklı kıyafet verilmelidir.
Hilti gibi titreşimli çalışan makineleri kullanan veya titreşimli iş makineleri kullanan çalışanların titreşime sunuk kalmaları engellenmelidir. Titreşimli el aleti kullanan çalışanlara titreşim absorblayan vibrasyon eldivenleri verilmelidir. Sunuk kalınan titreşimin engellenemeyeceği durumlarda ise çalışanın titreşime sunuk kaldığı süre azaltılmalıdır. Titreşimli bir makinede yapılacak çalışma için çalışanlar arasında rotasyon yapılmalıdır.
Çalışanların barınma, dinlenme, soyunma, tuvalet, duş, yemek yeme gibi ihtiyaçlarını karşıladıkları alanlar sık sık temizlenmelidir. İçme sularının depolandığı alanlar veya yemek yeme alanları hijyen açısından uygun olmalıdır.
Yol yapım çalışmasının olduğu alan yakınında aka bir trafik varsa, burası trafikten uygun bariyerler kullanılarak ayrılmalıdır. İş makinelerinin malzeme tedariği için çalışma alanından çıkıp akan trafiğe gireceği noktalarda ‘iş makinesi çıkabilir’ uyarı levhaları bulunmalıdır.
İş makinelerinin çalışanlara çarpmalarının engellenebilmesi için araç operatörlerinin araçların arkasını görmelerinin sağlanacağı kamera sistemleri kullanılablir. Bu tip kazaların en çok yaşandığı durum olan geri geri gitme sırasında çalışanların uyarılacağı alarm sistemlerinin her araçta bulunması gerekir.
Tadilat çalışması yapılıyor ise çalışma yapılan yol bölümü akan trafikten ayrılmalıdır ve çalışma yapılan alana yaklaşan araçlar uyarı levhaları ile bilgilendirilmelidir. Aynı şekilde çalışanların da trafiğe çıkmaları engellenmelidir.
Gece yapılan çalışmalarda ortam aydınlatması çalışanların rahat görebileceği şekilde organize edilmelidir. Çalışanların da trafikteki ve çalışma alanındaki araçlar tarafından görülebilecek fosforlu-reflektörlü yelekler giymesi gerekir.
Çalışma alanında vinç, kepçe gibi iş makinelerinin bulunması durumunda çalışanlar baret kullanmalıdır. Aksi durumda, kaldırılan yükler veya iş makinelerinin hareketli kısımları çalışanlara çarpabilir, üzerlerine düşebilir.
Asfaltın ısıtılması sırasında, fazla ısınmayı ve tutuşmayı engelleyebilmek için asfaltın sıcaklığı düzenli olarak kontrol edilmelidir. Eğer asfaltın sıcaklığı alevlenme noktasına yaklaşmışsa ısıtıcının altındaki ateş derhal kapatılmalı ve çevrede hiç bir tutuşturma kaynağı bulundurulmamalıdır. Olası bir yangın durumunda kullanılmak üzere işlemin yapıldığı yerin yakınında yangın söndürücüler bulundurulmalıdır. Asfalt yangınları için kuru kimyevi tozlu veya karbondioksitli yangın söndürücüler kullanılmalıdır.
DİPNOTLAR
* Dehidrasyon (sıvı kaybı), vücudun aldığından fazla sıvı kaybettiği durumlarda görülür. Halsizlik, tansiyon düşmesi, sürekli uyuma isteği, iştahsızlık gibi belirtileri vardır.
* Dermatit, derinin bazı maddelerle teması sonucu oluşan bir reaksiyondur. Bu reaksiyonların %80’i tahrişe bağlı reaksiyonlar (örneğin: bulaşık yıkama sonucu oluşan el gibi), %20’si de alerjik reaksiyonlardır. Reaksiyon temastan hemen sonra oluşmaz. Temas sonrası 1-3 gün sonra oluşan belirtiler genellikle 1 hafta veya daha sonra kaybolur. Deri kırmızı, kaşıntılı, iltihaplı ve kabarcıklı bir hal alır. Reaksiyon genellikle temas yerinde en yoğundur; derinin diğer bölgelerinde de olabilir.
* Fotosensitizasyon, derinin ışığa aşırı duyarlılık göstermesidir.
* Kanser, Latincede yengeç anlamına gelen “crab” sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı hekim Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel olarak doku ve organlar da görevlerini normal olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler anormal şekil ve hızda büyümeye ve çoğalmaya başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna yol açarlar. Bu anormal hücrelerin köken aldığı organa göre hastalık adlandırılır(akciğer kanseri, meme kanseri, prostat kanseri vs.). Kanserler, iyi huylu ve kötü huylu olarak adlandırılırlar. Kötü huylu olanlar yayılma eğilimi yüksek olanlardır. Kanser hücrelerinin bütün vücuda yayılmasına metastaz adı verilir.
* Karpal tünel sendromu, elin ve el bileğinin ağrılı bir hastalığıdır. Karpal tünel, el bileğindeki kemik ve diğer dokuların oluşturduğu dar bir kanaldır. Bu tünelin içinden median sinir geçer. Bu sinir başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının duyusunu alır ve başparmaktaki kaslara kumanda eder. Bu tünelin içerisindeki bağlar ve tendonlar şişip gerildiği zaman, median sinire baskı yaparlar. Bu baskı giderek karpal tünel sendromunu oluşturur.
* Keratoz, derinin üst kısmının kanser dışı büyümesidir. Bir tane olabildiği gibi gruplar halinde de bulunabilir. Genellikle kahve renkli olmakla birlikte, açık kahve renkten siyaha kadar değişebilirler. Büyüklükleri çok değişken olabilir. Üzeri mumumsu görünümdedir. Bazen kahve renkli bir mum deriye damlamış gibi bir görüntü verirler.
* Leptospiroz, Leptospira adı verilen spiral şekilli bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Hastalık hiç belirti vermeyebilir; baş ağrıları, kas ağrıları ve ateş gibi hafif belirtiler verebilir ya da akciğerlerde kanama veya menenjit gibi ciddi belirtiler görülebilir.
* Melanoz, derideki melanin pigmentinin artması sonucu vücudun belli bölgelerinin kararmasıdır.
* Raynaud Sendromu (Beyaz Parmak Hastalığı), el ve ayak parmaklarının soğuğa sunuk kalması nedeniyle ağrı ve uyuşuklukla birlikte soluklaşmasıdır. Dolaşım bozukluğu nedeniyle hastalık görülür. Genellikle bu hastalığın altında başka nedenler vardır. Bu nedenler bilinmiyorsa Raynaud’s sendromu adını alır. Sürekli sarsıntı yapan makinalarla çalışan işçilerde görülür.
* Weil Hastalığı, Leptospiroz hastalığında ortaya çıkan enfeksiyon, kişinin renginde sararmaya, böbrek yetmezliğine ve kanamaya yol açarsa, ortaya çıkan hastalığa verilen addır.
* Yanık, ısı, ışın, elektrik veya kimyasal maddelere sunuk kalma sonucunda deri ve derialtı dokularda meydana gelen yaralanmadır.
1. derece yanıklar: Derinin sadece en üst tabakasının zedelendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik ve ağrı görülür. Örnek: güneş yanıkları.
2. derece yanıklar: Derinin üst ve değişen oranlarda alt kısmının etkilendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik, ağrı ve su toplanması (bül) ile karakterizedir.
3. derece yanıklar: Tüm deriyi kapsayan; derialtı dokularına, derin dokulara ve hatta kemiklere kadar ulaşan yanıklardır. Deri kuru kayış gibi olabilir veya renk değişikliği görülebilir (kömür gibi, beyaz veya kahverengi olabilir ). Şiddetli yanıklarda, yüzeysel sinir uçları ve kan damarları zedeleneceğinden yanık alanda his kaybı olabilir; buna karşın çevredeki daha az yanmış olan doku aşırı ağrılı olabilir.